Çelik’ten Yavaş ve İmamoğlu’na ‘Bu telaş ne?’ yanıtı

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İBB Başkanı İmamoğlu ve ABB Başkanı Yavaş’ın yaptığı “Anadolu Ajansı’na inanmayın, öndeyiz” açıklamalarına cevap verdi. Çelik, “Çıkıp Anadolu Ajansı’na saldırıp, seçim sonucunu ilan ediyorlar. Bu diktatörce bir yaklaşımdır. Milli iradeye saygısızlıktır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesine suikast girişimidir” sözlerini kullandı.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş’ın yaptığı açıklamaya cevap verdi.

AK Parti’nin seçim sonucunu takip etme konusunda gelenekselleşmiş bir takip yöntemi olduğunu vurgulayan Çelik, “Siyasette sandık namustur. Oy verme sürecini bütün siyasiler vatandaşlarımız takip ediyor. Oy sayım işlemi de bütün şeffaflığı ile devam ediyor. 18.30’da YSK’nın yasakları kaldırması ile televizyonlarda yorum başladı. Birçok yorumcu, henüz açılan sandık sayısının yeterli olmadığını söyleyerek yorumlarını ertelediler. Tabi her bir siyasi partinin de kendi müşahitleri üzerinden sonuçları takip etme yöntemi var. Biz AK Parti olarak, seçimin nasıl takip edileceği konusunda çok kurumsallaşmış bir geleneğe sahibiz. Aslında bunu sadece kendimiz için istemiyoruz. Bütün siyasi partilerden vatandaşların da takip etmesini istiyoruz. Çünkü bizim en büyük arzumuz milli iradenin kesin bir şekilde tecelli etmesidir” sözlerini kullandı.

“Bu telaş nedir?”

Çelik konuşmasına şu sözlerle devam etti:

Biz de sandıkların başında beklenmesi konusunda çağrı yapıyoruz, diğer siyasi partiler de yapıyor. Herhangi bir olay yaşanmadan, herkes oradaki oy sayım işlemlerini takip ediyor. Bu süreçte yapılması gereken şey sonuçları beklemektir. Sonuçları beklerken siyasi partiler, kendi kanallarından bilgilendirme yapıyor. Bunlar kendi yöntemlerine göre birtakım sonuçlara varıyorlar. Aynı şekilde devletin resmi kurumu olarak Anadolu Ajansı da bu bilgilendirmeyi yapıyor. ANKA Ajansı da yapıyor. Daha sonuçlar kesinleşmeden hatta açılan sandık sayısının oranı bakımından sonuçların üzerinde bir mutabakat bile ortaya çıkmamışken birdenbire, karşımızdaki ittifakın sözcüsü, belediye başkanları telaş içerisinde televizyonlara çıktılar ve klasik bir şekilde AA’nın verileri çarpıttığını ortaya attılar. Anadolu Ajansı, bu verileri gerçek kişiler üzerinden alıyor. Türkiye’de ve dünyada müşterileri var. Verilerini bir siyasi partinin beğenip beğenmemesi önemli değil. Bugün televizyonlarda yapılan yorumlara kaynak teşkil eden veriler de Anadolu Ajansı üzerinden alınıyor. Fakat bu telaş nedir? CHP Sözcüsü ve belediye başkanlarının televizyonlara çıkıp, “Biz çok öndeyiz. AA veri seçerek bunu geride göstermeye çalışıyor” yaklaşımını ortaya koydular. Telaşa gerek yok.

“Seçim sonucunu engelleme geleneği sizde var”

Bu konuda ders alması gerekenler varsa, Kılıçdaroğlu ve bu propagandayı yürütenlerdir. Haftalardır, seçim gecesi sokağa çıkmayın diyerek, bütün Türkiye’de sanki devletin baş edemeyeceği bir provokasyon varmış gibi bir yaklaşım sergiliyorlar. Seçim sonucu ne olursa olsun saygı duyma geleneği bizde var ama seçim sonuçları ortaya çıktığı zaman saygı duymama, onları engelleme geleneği de sizde var.

“Bu diktatörce bir yaklaşımdır”

İki belediye başkanı televizyona çıkıp, Türk demokrasisi ve milli iradeye saygı adına utanç verici bir açıklama yaptı. İmamoğlu çıktı, 13’üncü Cumhurbaşkanı Kılıçdaroğlu’dur şeklinde açıklama yaptı. Sandıklar sayılıyor. Milli iradenin tecelli etmesi için henüz bir sonuç açıklanmamış. Çıkıp Anadolu Ajansı’na saldırıp, seçim sonucunu ilan ediyorlar. Bu diktatörce bir yaklaşımdır. Milli iradeye saygısızlıktır. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesine suikast girişimidir.

“Erdoğan önde olmasına rağmen biz seçim sonucu ilan etmiyoruz”

Ortaya çıkan verilerde Sayın Cumhurbaşkanımız önde gidiyor. Biz buna rağmen ortaya çıkıp, seçim sonucu ilan etmiyoruz. Çünkü milli iradeye, bunu açıklayacak YSK’nın yetkisine saygılıyız. Yaptıkları açıklama milli iradeyi gasp etme açıklamasıdır. Herkesin önünde gerçekleşmiştir. Bu sandığın sonucunu lekeleme çalışmasıdır.