DOLAR

30,1045$% -0.01

EURO

32,7584% -0.03

STERLİN

38,0444£% 0

GRAM ALTIN

1.962,95%-1,24

ÇEYREK ALTIN

3.323,00%-0,32

BİTCOİN

1302035฿%1.00412

İmsak Vakti a 02:00
Diyarbakır HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Şampiyon Amedspor!

Şampiyon Amedspor!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TFF 2. Lig Kırmızı Grup’ta Amedspor, evinde oynadığı Menemen FK maçının ardından şampiyonluğu ilan etti.

Kırmızı yeşilliler rakibi Menemen FK ile 0-0 berabere kalarak yükseliş sezonu olarak adlandırdıkları  2023-24 sezonunu lider tamamlayarak TFF 1. Lig’e yükseldi.

Öte yandan şampiyon Amedspor, ligde oynanan 36 karşılaşmada 24 galibiyet 9 beraberlik 3 mağlubiyet aldı.

Devamını Oku

Öğretmenler Soruyor; Başarı Belgeleri Neye Göre Verildi?

Öğretmenler Soruyor; Başarı Belgeleri Neye Göre Verildi?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Millî Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’ nce 2023 yılında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 122’nci maddesi gereğince MEB Personeline Başarı, Üstün Başarı Belgesi ve Ödül Verilmesine Dair Yönerge doğrultusunda ödüllendirilen personellerin bilgilerinin yer aldığı tablo MEB Tebliğler Dergisi’ nin Nisan 2024 tarihli 2797. Sayısında yayımlandı.

MEB Tebliğler Dergisi’ nde yayımlanan ödül alanların listesine dair tartışmalar Türkiye genelinde sürerken, Diyarbakır’ da ödül verilen toplam 563 personelin sadece 169 ‘unun öğretmen, 389 kişinin ise idareci olması tepki çekti.

Diyarbakır’ da bulunan 1630 kurum ve bu okullarda görev yapan 24645 öğretmen arasından sadece 169 öğretmenin ödüle layık görülmesi, toplam 563 başarı belgesinin %70’ i oranına tekabül eden aralarında il müdür yardımcısından tut, il ve ilçe şube müdürlerinin de olduğu 389 idareciye başarı belgesi verilmesi liyakat tartışmasını yeniden gündeme getirdi. Söz konusu idareci ve öğretmenlerin çoğunluğunun aynı sendikanın üyeleri olması da ayrı bir konu.

Ödül verilen eğitim kurumları yöneticilerinin bir kısmının haklarında şikâyetler ve açılmış soruşturmalar olmasına rağmen başarı belgesi ile ödüllendirilmesi kime göre, neye göre başarılı olduklarını sorgulatırken, adam kayırma ve torpil iddialarına da zemin hazırlamış oldu. Bu başarı belgelerinin şu anda değerlendirme sürecinde olan ilk defa yönetici atamalarında değerlendirmeye dâhil edilmesi torpilin yeni bir boyuta evrildiğini gösteriyor.

İlimizde konuk olan ve öğretmenlerle bir araya gelecek olan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’ in “Öğretmenler Odası Buluşmaları” nda başarı belgeleri konusunun gündeme gelip gelmeyeceği merak ediliyor.

Devamını Oku

Eğitim Bir-Sen: Öğretmene Şiddet Konusunda Acil Eylem Planı Hazırlanmalı

Eğitim Bir-Sen: Öğretmene Şiddet Konusunda Acil Eylem Planı Hazırlanmalı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Diyarbakır’da Ali Emiri Anadolu Lisesi Müdürü Hüseyin Oruç’un bir öğrenci tarafından bıçaklı saldırıya uğraması olayına ilişkin basın açıklaması düzenleyen Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şubesi, öğretmene şiddet konusunda daha fazla yaptırımların gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.

Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Ali Emiri Anadolu Lisesi Müdürü Hüseyin Oruç, okuldan atılan bir öğrenci tarafından bıçaklı saldırıya uğrayarak vücudunun çeşitli yerlerinden yaralandı.

Gerçekleşen menfur saldırıyı kınamak ve bu tür hadiselerin tekrar yaşanmamasına yönelik alınması gereken tedbirlere ilişkin basın açıklaması düzenleyen Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şubesi, Öğretmenlik Meslek Kanununda öğretmenlerin mevcut haklarını koruyacak, kariyer basamaklarında hizmet süresini önceleyecek ve şiddet vakalarına son verecek şekilde revize edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Saldırının gerçekleştiği merkez Kayapınar ilçesi Ali Emiri Anadolu Lisesi önünde düzenlenen basın açıklamasını Eğitim Bir-Sen Diyarbakır Şube Başkanı Ramazan Tekdemir okudu.

“Eğitim sistemi ve çalışanları ile ilgili yeni politikalar geliştirmek zorundayız”

Eğitim çalışanlarına yönelen şiddetin genel ve yaygın bir görünüm arz etmesi, psikolojik ve sosyolojik kökenleri olan toplumsal bir sorun hâline geldiğini gösterdiğini belirten Tekdemir, “Şiddeti önleyecek önemli bir aktör olması gereken eğitimciler maalesef şiddetin mağduru durumuna gelmiştir. Evde, sokakta, okulda, hayatın her alanında görülen şiddet, gündelik hayatın bir parçasına dönüşmüş, adeta her yanımızı kuşatmıştır. Şayet şiddetin önüne geçmek istiyorsak, tüm faktörleri dikkate alarak eğitim sistemi ve eğitim çalışanları ile ilgili yeni politikalar geliştirmek zorundayız. Eğitim çalışanlarının baskı ve tehditlerin kıskacına bırakıldığı, güvensiz ve güvencesiz iş ortamlarına itildiği, eğitim-öğretim iş kolundaki görevlerin piyasacı bir anlayışla yürütüldüğü, öğrenci-öğretmen-veli ilişkisinin giderek yozlaştığı bir ortamda eğitim ve öğretim mekanizmasının toplumu dönüştüren ve iyileştiren bir sonuç üretmesi beklenemez.” dedi.

Eğitimcinin itibarını artıracak, konumunu güçlendirecek, onu tehlikelere karşı koruyacak tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yapan Tekdemir, “Eğitimci, şiddete karşı yasal güvenceyle korunan, kendisi bizzat şiddeti önleyen; eğitim ise şiddeti ortadan kaldıran bir enstrüman olmalıdır. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddeti artıran unsurlardan birisi de şiddeti uygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları ya da önemsenecek bir yaptırımla karşılaşmayacakları düşüncesidir. Eğitim çalışanlarına yönelik şiddete asla hoşgörü gösterilmeyeceği, aksine şiddet suçlarının mutlaka cezalandırılacağı düşüncesinin yerleştirilmesi ve kamu sağlığını bozduğu için de ayrıca cezalandırılacağı düşüncesinin oluşturulması hükme bağlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.

“Yanlış politikalarla eğitimin etken değil edilgen öğesine indirgendiği süreci yaşıyoruz”

Eğitim çalışanlarına karşı artan şiddetin tüm eğitim sistemini etkilediğini, başta öğretmenler olmak üzere tüm eğitim çalışanlarının korku ve türlü güvensizlik duygusu ile baş başa bırakıldığını sözlerine ekleyen Tekdemir, meslek kanununda en önemli konunun mesleki itibar ve eğitim çalışanlarına karşı şiddetin engellenmesi olması gerekirken, bu durumun görmezden gelindiğine dikkat çekti.

Tekdemir, “Eğitim sisteminde öğretmenler, şiddet sorununun çözülmesinde kritik bir noktada görülmesine karşın, öğretmenin gerek sistem gerek bürokratik gerek içi doldurulmamış kanuna bağlı uygulanan yanlış politikalarla, eğitimin etken değil edilgen öğesine indirgendiği ve şiddet ortamının bir mağduru hâline geldiği süreci yaşıyoruz. Her geçen gün, bu konularla ilgili bir düzenleme yapılmasının ne kadar elzem olduğu görülmektedir.” şeklinde konuştu.

“Bugün öğretmene şiddetin ana sebebi ilgililerin çözüm üretmede yetersiz kalmalarıdır”

“Daha iyi bir eğitim için daha iyi bir müfredat, daha geçerli ve etkili pedagojik yöntemler, daha ileri amaçlar üzerine kafa yormamız gerekirken, bugün öğretmene şiddet konusuna ilişkin bir basın açıklaması daha yapmak mecburiyetinde kalışımızın ana sebebi, şiddetin ağırlaşan toplumsal maliyeti karşısında, ilgililerin çözüm üretmede yetersiz kalmalarıdır.” ifadeleriyle konuşmasını sürdüren Tekdemir, şunları söyledi:

“İçinde bulunduğumuz hal hem üzücü hem de düşündürücüdür. Bunun için, yetkili kişi ve kurumlardan sivil toplum örgütlerine kadar toplumun tüm katmanlarına sorumluluk düşmektedir. Başta Millî Eğitim Bakanlığı olmak üzere, bütün eğitim camiası, siyasiler, mülki idareler, aydınlar, gazeteciler, aileler bu konuda büyük bir aile olduğumuz şuuru ve duyarlılığı ile sorumlu davranmalıdır. Herkesi ilgilendiren, herkesin ilgili olduğu bir meselede, toplumsal duyarlılık bilinci ve farkındalık oluşturmak için herkesin yapacağı bir şey mutlaka vardır, olmalıdır. Mevcut düzenlemelerin caydırıcı olmadığı, bilakis şiddeti beslediği artık görülmelidir. Sorun üreten bir sistem çare olamaz. Yapılması gereken, medeniyet değerlerimizi merkeze alan bir kültür seferberliğine ve eğitim programına geçmektir. Eğitim merkezli düzenlemeler ciddi bir duyarlılık ve sorumlulukla yeniden tanzim edilmelidir. Öğretmenlik mesleğine itibar kazandırılmalı, eğitim çalışanlarımız saldırılara açık, korumasız, korunaksız, güvensiz bırakılmamalıdır. Çocuklarımızı, umudumuzu, geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimiz her bakımdan korunmalı, etkinleştirilmelidir.”

“Öğretmenlik Meslek Kanunu, öğretmene şiddet vakalarına son verecek bir şekilde revize edilmelidir”

Tekdemir, “Bakanlığımız, öğretmene şiddet konusunda daha fazla yaptırımları gündeme getirmeli, bu olaylara yasal yollarla dur denilmeli ve öğretmenlere yönelik şiddeti önlemek için acil eylem planı hazırlanmalıdır. Şiddet vakalarında idari ve hukuki soruşturmaların bir an önce yapılması, ilgililer hakkında yaptırımlar uygulanması ve okullarımızdaki güvenlik tedbirlerinin arttırılması noktasında azami gayreti göstermelidir. Öğretmenlik Meslek Kanunu öğretmenlerin mevcut haklarını koruyacak, kariyer basamaklarında hizmet süresini önceleyecek ve şiddet vakalarına son verecek bir şekilde revize edilmelidir. Eğitim Bir Sen Olarak Bu menfur olayın takipçisi olacağız. Olayın faillerinin hukuk önünde hesap vermesi için her türlü çalışmayı yapmaya devam edeceğiz.” dedi.

Devamını Oku

Kütahya’da “Özbekistan’dan Bahar Nefesi” Etkinliği Gerçekleştirildi

Kütahya’da “Özbekistan’dan Bahar Nefesi” Etkinliği Gerçekleştirildi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Müzeler Koordinatörlüğü ve Bursa Uludağ Üniversitesi Ali Şir Nevai Özbek Dili ve Kültürü Merkezi Müdürlüğünün iş birliğiyle düzenlenen Özbekistan’dan Bahar Nefesi Çalıştayı başlıklı etkinliğe Özel Ahmet Yakupoğlu Müzesi ev sahipliği yaptı.

Kültürü Merkezi Sorumlusu Surayyo Khodjoeva (Süreyya Hocayeva) koordinatörlüğünde gerçekleşen etkinliğe DPÜ Rektörü Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Arif Kolay, etkinliğin Çalıştay bölümüne katılacak olan Özbekistan Sanat Akademisi ve Özbekistan Ulusal Sanat ve Tasarım Enstitüsü sanatçıları ve öğrenciler katıldı.

Etkinliğin açılışında bir konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Özbek konuklarımızı Özbekçe bir mesajla karşıladı ve kendilerine katılımlarından dolayı teşekkür etti.

Gerçekleştirilen etkinliğin önemine değinen Rektör Prof. Dr. Kızıltoprak; “Kütahya’mızda çok değerli bir ressamın, suyun, çiçeklerin, lalenin, gülün ressamı Ahmet Yakupoğlu’nun vakıf binasında bu önemli faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Bizi birleştirecek, bizi dost edecek, baktıkça insanlık tarihindeki hikâyemizi hatırlatacak ve bundan sonra bir olmak, iri olmak ve diri olmak için neler yapmamız gerektiğini bize ilham edecek çok müstesna eserler bugün burada sergileniyor” dedi.

Türklerin dilde, fikirde, sanatta, kültürde birlik olması gerektiğini ekleyen Rektör Prof. Dr. Kızıltoprak, Çalıştayın Özbekistan Sanat Akademisi ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) tarafından da desteklendiğini aktardı.

Etkinliğin Özbek kültürünün Kütahya’da tanınırlığına önemli bir katkı sunacağına inandığını da kaydeden Prof. Dr. Kızıltoprak, etkinliğin sergi bölümünde yer alan eserlerin her birinin iki ülkenin arasındaki dostluğu simgelediğini ifade etti.
Rektör Kızıltoprak’ın konuşmasının ardından etkinliğe katılan sanatçılardan Özbekistan Ulusal Sanat ve Tasarım Enstitüsü Öğretmenlerinden Jasvant Annazarov ve Rustam Huayberganov da konuşma yaparak düzenlenen etkinlikten dolayı Dumlupınar Üniversitesine teşekkürlerini sundu.
Özbek halk figürlerinden örnekler sunan dans gösterisinin ardından protokol üyeleri tarafından resim ve Özbek kıyafetleri sergisinin açılışı yapıldı. Kültürü Merkezi Sorumlusu Surayyo Khodjoeva (Süreyya Hocayeva) koordinatörlüğünde gerçekleşen serginin 25 Kasım’a kadar sanatseverleri beklediği kaydedildi.

Açılış töreninin ardından Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak başkanlığındaki Özbek sanatçılar heyeti, Kütahya Valisi Musa Işın’ı makamında ziyaret etti.

HABER MERKEZİ

Devamını Oku

Mil Maarif-Sen: Öğretmeni Koruma Kanunu Çıkarılması Gerekiyor

Mil Maarif-Sen: Öğretmeni Koruma Kanunu Çıkarılması Gerekiyor
4

BEĞENDİM

ABONE OL

Diyarbakır’da Ali Emiri Anadolu Lisesi Müdürü Hüseyin Oruç’un bir öğrenci tarafından bıçaklı saldırıya uğraması olayına ilişkin basın açıklaması düzenleyen Maarif-Sen Diyarbakır Şubesi, öğretmeni koruma kanunu çıkarılması gerektiğini söyledi.

Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Ali Emiri Anadolu Lisesi Müdürü Hüseyin Oruç, okuldan atılan bir öğrenci tarafından bıçaklı saldırıya uğrayarak vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanmıştı.

Yaşanan olaya ilişkin Maarif-Sen Diyarbakır İl Başkanı Hamdullah Askar’dan olaya ilişkin açıklama geldi. Askar Diyarbakır Haber’e yaptığı açıklamada; “Öncelikle değerli meslektaşım ve okul müdürüm Hüseyin Oruç başta olmak üzere Türkiye’nin her hangi bir okulunda saldırıya uğrayan tüm meslektaşlarıma çok geçmiş olsun diyorum. Kendilerine Allah’tan şifalar diliyorum.
Bugün saat 15:00 sıralarında okul müdürü olan Hüseyin ORUÇ görev yaptığı okulda bıçaklı saldırıya uğradı. Saldırıyı yapan kişi daha önceden okuldan atılan bir öğrenci. Bu kişi disiplinsiz hareketleri nedeniyle ve öğrencileri darp etmesi sebebiyle okuldan atılmış bir öğrenci. Bugün ise okul müdürü Hüseyin Oruç ile tartışıp arkadaşlarıyla okul müdürünü bıçaklıyor ve çekip gidiyor. Şimdi bu sadece bugün Diyarbakır’da duyduğumuz bir olay. Gün geçmiyor ki biz böyle bir haber duymayalım. 10 gün içerisinde Hendek’te Çorum’da Diyarbakır’da farklı bir sürü yerde öğretmen, öğrenci tarafından darp ediliyor veya öğretmen, veli tarafından darp ediliyor. Yani artık “öğretmen kelimesi” ile ve “darp edildi” kelimesini neredeyse her gün haberlerde sürekli görüyoruz.
Bu aslında şu demektir Öğretmen Meslek Kanunu’nda öğretmenleri koruma ile ilgili caydırıcı bir önlem yok. Öğretmene el kaldırmanın kesin bir cezasını olmadığını düşünenler böyle bir vahşete böyle bir vandallığa böyle bir yabaniliğe rahatça girişebiliyorlar. Çünkü öğretmen korunmuyor. Nasıl doktorlarımız korunuyorsa nasıl hemşirelerimiz korunuyorsa öğretmenlerimizde aynı o şekilde yasalarla korunması lazım. Aksi takdirde böyle olaylar her gün yaşanır. Bu vahşiliğe girişenler sadece öğretmeni hiçe saymış sayılmıyor. Okul disiplin yönetmenliğini hiçe sayıyor. Bu yönetmeliği çıkaran Milli Eğitim Bakanlığını hiçe sayıyor. Bu bakanlığı meydana getiren Anayasayı hiçe sayıyor. Yani devleti hiçe sayıyor.
Derhal yetkililer, Öğretmeni Koruma Kanunu çıkarması lazım. Aksi takdirde bu tür olayları duymaya devam edeceğiz. Bu kanun şimdi çıkarılmayacaksa ne zaman çıkarılacak. Bugün Hüseyin ORUÇ yaralanmış değil de Allah korusun öldürülmüş olsaydı ondan sonra mı Öğretmeni Koruma Kanunu çıkarılacaktı. İş işten geçtikten sonra mı bir öğretmen hayatını kaybettikten sonra mı önlem alacağız.
Eğitimciye değer verilmezse öğretmene değer verilmezse soruyorum size kime değer verilecek. Öğretmenlik gibi bir meslek değersizleştirildiğinde toplumda değerli olan ne kalacak? Eğitimci itibarsızlaştırıldığında toplum nasıl eğitilecek? Kamu spotu reklamlarıyla mı toplumu eğiteceksiniz?
En basitinden şunu iyi anlamak lazım: Öğretmenler hakarete uğramak istemiyor. Öğretmenler darp edilmek istemiyor. Öğretmenler artık ölüm tehlikesi yaşamak istemiyor. Öğretmenler vahşiliğe karşı korunmak istiyor.” ifadelerini kullandı.

İbrahim Eren DALGIÇ / DİYARBAKIR HABER

Devamını Oku

Diyarbakır Web Tasarım Ajansı

Diyarbakır Web Tasarım