41,4710$% 0,23
48,6828€% 0,44
55,7536£% 0,24
5.003,94%-0,10
8.364,00%-0,45
4697070฿%0.53142
Geçen, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yapılan operasyonla ilgili olarak yöneltilen soruya ise şöyle dedi: “Göz altılarla açıkçası bu süreç galiba hiç hız kesmeden devam edecek kanaati yaygınlaşmaya başladı. Sayın Mansur Yavaş’ın dünkü açıklamalarına baktım. Açıkçası bir soruşturma yapılmasından tedirgin olduğu izlenimi alamadım.”
Anahtar Parti Sözcüsü Fuat Geçen, partisinin genel merkezinde basın açıklaması yaptı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Geçen, konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi:
12 milyar dolara mâl oldu
Tutuklu bulunan Belediye Başkanları ile ilgili olarak tutukluluğun cezaya dönüşmemesi açısından, yargılama sürecinin bir an önce başlamasının yargı güvencesi, kişi hak ve hürriyetleri açısından son derece önemli bulmaktayız.
İyimser düşünemiyoruz
Ekonomide Orta Vadeli Program (OVP) 2026-2027-2028 yıllarını kapsayan üç yıllık Orta Vadeli Program, 8 Eylül 2025 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz tarafından kamuoyu ile paylaşılmıştır. AK Parti hükümetinin geçmiş dönem Orta Vadeli Programlarda enflasyon ve büyüme hedefleri hiçbir zaman tutturulamadığı için bu Orta Vadeli Program konusunda da maalesef iyimser düşünemiyoruz. Örneğin 2025 yılı için öngörülen büyüme ve enflasyon oranları revize edilmiş, enflasyon yüzde 17,52 olarak öngörülmüş ancak yüzde 28,5 olarak revize edilmiş görülmektedir. 2025 yılı büyüme oranı ise yüzde 4 olarak öngörülmüş, yüzde 3,3’e revize edilmiştir. Son Orta Vadeli Program’da 23 yıl sonra ilk defa kamu alımlarının uluslararası standartlara göre yapılacağı belirtilmiştir. Bu ifadeden hareketle bugüne kadar yapılan kamu alımlarının uluslararası standartlar dışında yapıldığı sonucunu çıkarabiliriz. 23 yıl sonra yine ilk defa bir Orta Vadeli Program’da sanayi envanteri sayımı yapılacağı ve elde edilecek verilere göre sanayi politikalarının belirleneceği belirtilmiştir. Bu ifaden de net bir şekilde anlaşılacağı üzere AK Parti iktidarı yönetimi süresince herhangi bir veriye dayanmadan sanayi politikaları ürettiği sonucuna varılmaktadır.
Üreticinin rekabet gücü yok edildi
Ülke tarımı açısından çiftçimiz oldukça zor durumdadır. Üretim maliyetleri katlanarak artmaktadır. Çiftçinin gübreye en çok ihtiyaç duyduğu ekim sezonunda gübre fiyatları ortalama yüzde 55 artmıştır. Ulusal Süt Konseyi’nin 1 Ekim’den itibaren 19,60 TL/kg olarak açıkladığı fiyat, sanayiciler tarafından küçük üreticilerden soğuk sütün 2,5 TL/kg’ın altında bir bedelle alınmasıyla çelişmektedir. Bu durum, süt inekçiliği sektörünü adeta can çekişir hâle getirmiştir. Ayrıca Amerika’dan ithal edilen pirinç, tütün, badem, ceviz gibi ürünlerden ek vergi kaldırıldığından üreticilerimizin rekabet gücü yok edilmiş, maliyetin çok altında ürünlerini satmak zorunda bırakılmışlardır. Tarımın mevcut yönetimi, politika olarak ülkemizi ithalata mecbur bırakmaktadır. Anahtar Parti olarak tarımda ‘Birlikte Üretim Modeli’ ile devleti üreticiyle kooperatif aracılığıyla ortak ederek hem girdi maliyetini düşürecek hem de ürün verimliliğini artıracak uygulamayı hayata geçireceğiz. Böylece ithalata bağımlı olmadan, üreticimiz küresel ölçekte rekabet edebilir hâle gelecektir.
Güvenli okul, şiddete sıfır tolerans
[eii post_id=”42636″ theme=”1″]
2025-2026 Eğitim Öğretim yılının başlaması ile birlikte okul güvenliği ve akran zorbalığı konusu yeniden gündeme gelmiştir. Okul çevrelerinde güvenlik ciddi bir sorun hâline gelmiştir. UNICEF’in 2024 raporlarına göre çocukların yüzde 49,4’ü okul içinde veya çevresinde fiziksel şiddetle karşılaşmaktadır. Bu şiddet öğrencilerle sınırlı kalmayıp zaman zaman öğretmenlere de yönelmektedir. Gerek akran zorbalığına dayalı gerekse diğer sebeplerden okul içi ve okul dışı güvenlik, acil önlem alınması gereken son derece önemli bir konudur. Anahtar Parti’nin bu husustaki çözüm önerisi; ‘Güvenli Okul, Şiddete Sıfır Tolerans’ Zorbalık Tespit ve Müdahale Birimleri kurularak öğretmenler erken tespit ve rehabilitasyon konusunda eğitilmeli, disiplin yönetmelikleri cezalandırıcı değil, rehabilite edici bir yapıya dönüştürülmelidir. Aileler, çocuklarının zorbalığa maruz kalıp kalmadığını anlayabilmeleri için rehberlik hizmetleri ile desteklenmelidir. Her okulda özel güvenlik görevlilerinin bulundurulmasını sorunun çözümü açısından son derece önemli bulmaktayız.
Bahçeli’nin ittifak çağrısı
Fuat Geçen, MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin bir Kudüs İttifakı çağrısına ilişkin soruya, “Önce, Çin-Türkiye-Rusya ittifakıyla ilgili Türkiye’nin hızlıca bir pozisyon alması gerektiğini, basın açıkladığını biliyorum. İkincisi de Kudüs’le ilgili özel bir paktın hayata geçmesi. Devlet yönetimi çözemediğiniz sorunları uluslararası ittifaklardan çıkma şeklinde, açıkçası verilecek kararlara kapalı tutar. Ciddi devletler veya ciddi devlet adamları uluslararası çözemedikleri sorunları çözmeye ve bulundukları ittifak içerisinde çözmeye gayret sarf ederler. Başarısızlıklarını ittifaktan çıkarak örtbas etmeye çalışmazlar. Türkiye bulunduğu stratejik konuma açısından, jeopolitiğe açısından NATO ülkesidir. NATO’nun ülkemizle ilgili olumsuzlukları vardır. Fakat bunun çözümü süratle analitik değerlendirmeden uzak bir ittifak arayışı olmamadır. Kudüs İttifakı’na özel bir parantez açacağım. Aslında Arap Birliği ve İslam iş birliği, o coğrafyada bizim de içinde bulunduğumuz İslam iş birliği, sorun bir pakt, bir ittifak değil, bu ittifaklar var. Sorun, ittifak üyelerinin sonuç alabilecek kararlılıkta karar almaları ve yaptırım uygulamaları. Dolayısıyla buna şu anda yeni bir ittifaka, sonuç alıcı bir gözle bakmak açıkçası Anahtar Parti olarak programımızda olmayan bir şey” yanıtını verdi.
ABB’ye gözaltı operasyonları
Anahtar Parti Sözcüsü Fuat Geçen, “Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne (ABB) yönelik gözaltı operasyonları oldu. Bu operasyonların doğrudan ya da dolaylı olarak Mansur Yavaş’ı hedef aldığını düşünüyor musunuz?” sorusuna da şu cevabı verdi:
Erdoğan’ın ABD temasları
Anahtar Partili Geçen, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD temaslarını olumlu bulduğunuzu söylediniz. Hükümetin dış politikasını destekliyor musunuz?” sorununa da, “Başlangıçtaki Birleşmiş Milletler ‘deki konuşmayı olumlu bulmam, Beyaz Saray’daki görüşmede önerilerde bulunmamın böyle bir kanaate yol açacağını düşünmemiştim ama iyi oldu sorumuz. Biz Anahtar Parti olarak kuruluş felsefemiz şu arkadaşlar. Bizi temsil eden Türkiye Cumhuriyeti’nin şu anda bir numaralı temsilcisi Sayın Cumhurbaşkanı’dır. Dış temaslarında ülkemizin menfaatlerini, ülkemizin ikbaliyle ilgili, geleceğiyle ilgili, açıkçası projelerini sunmak, tanıtmak, onlarla ilgili netice alması gayretleri sırasında Anahtar Parti iç siyasetteki bütün defanslarını ve yönettiği süreçle ilgili bütün itirazlarını Sayın Cumhurbaşkanı ülkesine dönünceye kadar askıya alır ve oradaki programını olumlar, onaylar. Bunu da açıkçası bir politika olarak bundan sonra hep göreceksiniz. Fakat bu, Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 23 yıldır ülkeyi iyi yönettiği, diğer bir anlamda dış politikayı iyi yönettiği anlamına gelmez, bu konudaki itirazlarımızı süreç içerisinde ısrarla dile getiriyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Diyarbakır Emniyeti’nde Yeni Dönem: Nurettin Gökduman Göreve Başladı