ŞEHİRLER YARALI, İNSANLAR YARALI

Hüzün, acı, gözyaşı dolu bir coğrafya olduk.

Yaralıyız.

Binalar yıkıldı, insanların hayatını yıktı.

Yazması, konuşması dahi zor olandan bahsediyorum…

O anı yaşayanların durumu peki.

Canları, malları, geçmişleri, gelecekleri enkazın alında kaldı.

Empati yaparken bile Allah korusun duasına sarılıyoruz hemen.

Büyük bir imtihanın içerisindeyiz.

Yıkıntıların üzerinden yeniden kuracağız ülkemizi.

Yıkılan binalar Türkiye’mizi ayağa kaldırdı.

Devletimiz milletimiz bu acıları elele verip dindirecek.

Herkes bu enkazı nasıl kaldırırız diye seferber oldu.

Çok fazla ölüm var.

Çok fazla canı yanan kişi var.

Ölüm üzerinden konuşmak zor.

Canlar binaların altında kaldı.

Ve kendi yıkık evlerinden, yıkılan şehirlerden göçen yüzbinlerce insanımız.

O kadar çok anlatılacak, dinlenilecek hikâye oluştu ki bu felakette.

Yaşamadan anlatılmaz derler ya öyle.

Tokat’a gelen misafirlerimizin davranışları normal olmayabilir.

Çok ağır bir travma yaşıyorlar.

Kimse normal değil.

Allah yardımcıları olsun.

Olumsuzları konuşma zamanı değil.

Enkaz üzerinden siyaset yapma zamanı değil.

Hepimiz çok şey anlatabiliriz.

Yaralar var, yıkılan hayatlar, şehirler var.

Onları kurma zamanı.

Muhakkak, günlük hepimiz bir şeyler yapmaya devam edelim.

Ülkemin yükü ağır.

Duaya sarılacağız, birbirimize sarılacağız.

Tokatlılara hassaten teşekkür ederim.

Size, ülkem adına bir görev düştü tutup kaldırdınız.

Allah birinizi bin etsin sizin.

Hepinizden Allah razı olsun.

Duam; Allah’ım sen yükümüzü hafiflet. Yeryüzünü sabit kıl.

Milletimize yardım et.

Amin.

Hüseyin Kömür (Birlik Haber Ajansı-BHA)