30,1045$% -0.01
32,7584€% -0.03
38,0444£% 0
1.962,95%-1,24
3.323,00%-0,32
1302035฿%1.00412
Gazze’de yaşananlar artık savaş değil; modern çağın en karanlık, en utanç verici insanlık suçlarından biridir. İsrail’in sivillere yönelik sistematik saldırıları, sadece bomba ve kurşunla değil; açlıkla, susuzlukla, temel ihtiyaçları engellemekle yürütülüyor. Bu, kelimenin tam anlamıyla sivil bir yok etme planıdır.
Bir halkı, suya, elektriğe, ilaca, gıdaya ulaşamaz hale getirmek savaş değil; işkencedir. Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, dünya televizyonları magazin programları yayınlamaya devam ediyor. İsrail, hukuku değil vicdanı da aşıyor.
Uluslararası yardım bile artık hedefte.
Uluslararası sularda insani yardım taşıyan Medlaan gemisinin durdurulması ve aktivistlerin gözaltına alınması, yalnızca deniz hukukunun değil, insani değerlerin de çiğnendiğini gösterdi. Yardım götürmek bile “suç” sayılıyor.
Peki, dünya neden susuyor?
Bu sorunun cevabı ne yazık ki açık: Sessiz kalmak bir politikadır. BM’nin etkisizliği, ABD’nin koşulsuz desteği, AB’nin çifte standardı bu sessizliğin temel aktörleri. Oysa Gazze’de ölen sadece insanlar değil; uluslararası hukukun itibarı ve insanlığın onurudur.
İsrail, sadece Gazze ile yetinmiyor.
Suriye’de, Lübnan’da, hatta Şam yakınlarına kadar gerçekleştirdiği saldırılar, artık bu savaşın sınır tanımadığını gösteriyor. Golan Tepeleri’nin ilhakı, bölgesel istikrarsızlığı daha da derinleştiriyor.
Bu tabloya bakarak şu soruyu sormak zorundayız: Bugün Filistin için susanlar, yarın kendi halkları için de konuşamayacak hale geldiklerinde ne yapacaklar?
Adnan Fişenk
PKK Bitti mi, Maskelendi mi?
Diyarbakır Web Tasarım Ajansı