DOLAR

30,1045$% -0.01

EURO

32,7584% -0.03

STERLİN

38,0444£% 0

GRAM ALTIN

1.962,95%-1,24

ÇEYREK ALTIN

3.323,00%-0,32

BİTCOİN

1302035฿%1.00412

İmsak Vakti a 02:00
Diyarbakır HAFİF YAĞMUR
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

AFFETMEK

AFFETMEK
8

BEĞENDİM

ABONE OL

Düşmanın her türlü kötülüğünü, zalimlerin  her türlü  zulmünü , düşman düşmanlığının, zalim de  zalimliğinin gereğini yapıyor diye sineye çeker de , dostun bir fiskesini  bile unutmaz, unutamamış, unutamazlar  bu topraklarda yaşayanlar…

“Affetmek , yapılan haksızlığı unutmak değildir. Affetmek haksızlık yapan kişiye / kişilere acımak ya da  o kişiyi / kişileri  haklı görmek de değildir.

 

Affetmek; başkaları  tarafından size yüklenen acıların  üstesinden gelmektir. Yaşanan olayın vücutta biriktirdiği dargınlık, öfke, nefret gibi  olumsuz tüm duygulardan kurtulmak ve bu duyguların vücutta bir apse gibi birikmesine izin vermemektir.

 

Affetmek aslında onu ya da  onları değil de kendini affetmektir  ÇÜNKÜ AFFETMEMEK ; ZEHİRİ KENDİN İÇİP DE BAŞKASININ ÖLMESİNİ  BEKLEMEKTİR.” diye  yazmış bir dostum.

 

Ruhumuzu parçalayan , inancımızı zedeleyen, güvenimizi yaralayan, vefa duygusunu gözlerimizin önünde katleden  kötülüklerle karşılaşmadığımız sürece yani birilerini  affedecek bir şey olmayana  dek , affetmek çoğu insana çok iyi bir fikir gibi görünebilir. Ve öyledir de elbet,  ama “Affet, gitsin…” demek , kolay da , sıra affetmeye gelince  bu maalesef   o kadar da kolay bir şey değil sanki sevgili  dostlar…

 

Affetmek geçmişin etkisinden kurtulmak, özgürleşmek demektir. Birlikte yeniden barış içinde yaşayabilmemiz için de mutlaka  bağışlamamız gerekir. Bağışlama acılarımızı ve yaralarımızı   iyileştirmenin en iyi yoludur. bilirim  sevgili dostlar , bilirimmm…

 

Affettiğimiz zaman özgürleşen kişi affettiğimiz kişi / kişiler değil bizler olur, öfkemizin/ nefretimizin bizi esir almasını  engellemiş oluruz . Suçlama, kin ve öfkenin bünyemizde yarattığı olumsuz etkilerden de kurtulur, geçmişi bırakıp da geleceğe daha temiz gözlerle bakabilir ve  bunun sonucu olarak da yalnızca  fiziksel ve psikolojik sağlığımızda iyileşmeleri gözlemlemekle kalmaz toplumsal barışın da  temellerinin  affetmeyle yeniden atıldığına tanık olabiliriz, zaten hangi mantıklı insan bunun aksini iddia edebilir ki?..

 

Biliyorum  sevgili dostlar, tüm bunları bende bilirim…

 

Ama unutmayın ki acı ve hayal kırıklıkları karşısında  insani ilk tepkimiz bize acı veren insanların da  acı çektiğini görmek, acı çekmelerini  istemek olur genellikle. Bu da  öfke, intikam  isteği, suçlama ve nefret duygularını da beraberinde getirir ki bu son derece doğal bir süreçtir ve hatta  hayvanlarda bile  bu süreç  benzer  bir şekilde gözlemlenmiştir…

 

Kötüyü affetmemek, kötüye karşı öfke duymak ,kötüden nefret etmek  yani zarar verene zarar verme isteği hayvanlarda da insanlarda da var olan  ortak bir tepkidir.

 

KİMBİLİR  AFFETMEME DUYGUSU  İNSANİ DEĞİLDE BELKİDE YALNIZCA BEŞERİ BİR TEPKİDİR?..

 

Ya da her tohumun her toprakta filizlenememesi gibi, her tohumun filizlenmesi için farklı farklı iklim koşullarının gerekmesi gibi, affetme duygusunun bu toplumda da   gelişebilmesi  için  bu günden çokkk  çok  daha  farklı bir kültürel iklimin oluşması  gerekir belki de,  kim bilir?

 

Bir de “Affetmek bir sanattır. “ derler ya  sevgili dostlar , işte bu topraklarda o sanatçılardan çokkk çok az kimse yetişiyor  maalesef .

 

Düşmanın her türlü kötülüğünü, zalimlerin  her türlü  zulmünü , düşman düşmanlığının, zalim de  zalimliğinin gereğini yapıyor diye sineye çeker de , dostun bir fiskesini  bile unutmaz, unutamamış, unutamazlar  bu topraklarda yaşayanlar.

 

Ne Habil’in çocukları Kabil’i affetmiştir  mesela , ne de Ebu Leheb’in  yaptıklarını unutabilmiştir Hz. Muhammed’e  iman  edenler…

 

Hz. İsa’yı çarmıha geren Romalı komutanın adını bu gün çoğu kişi hatırlamasa da  veda yemeğinde Hz İsa’yı yanağından öperek Romalı  askerlere ispiyonlayan Judas’ın adını bu gün bile bir çırpıda söyleyiverirler  hemen  Hz İsa’ya iman edenler.

 

Yahudilerin pek azı   Hz Musa’yı öldürmekle görevlendirilen komutanın adını hatırlasa da bugün  , Tur Dağ’ında 10 emri beklerken Hz Musa, altınları eritip de altından yaptığı   inekle “İşte Musa’nın tanrısı budur” diye Musa’nın kavmini yoldan çıkarmaya çalışan Musa’nın kavmindeki Samiri   adını bilmeyen yoktur hala  Yahudilerden…

 

Ya biz sevgili dostlar ,biz bize zulmeden hangi zalimin, hangi düşman bildiğimizin adını hatırlıyoruz  şimdi?

 

Ama yürürken arkamızdan çelme takan   , düşerken üstümüzde tepinen, selamımızı almayan rüzgarların yönü değişince…

 

Düşman bildiğimizle kol kola gezerken bir taraftan da o çatallaşmış dilleriyle  durmadan, onurumuza , itibarımıza , şeref ve haysiyetimize  hayasızca  sinsice  suikastlar  düzenleyen , ıssız bir yolda ansızın karşılaştığımızda  ise  ürkek  bakışlarını telaşla bizden kaçıran şeytani  ihanet senaryolarının Deccal’i  kalemli  o eski dostlarımızdan(!) hangi birinin  ismini unutabildik ki bizler?

 

BU TASARLANMIŞ İHANETLERİN HANGİ BİRİNİ HANGİMİZ  AFFEDEBİLDİK?

 

Zalimlerin bile yüreğimizde sökemedikleri o çocuksu merhametimizi , ihanetleriyle  yüreğimizle birlikte bir  çırpıda katlettiler o dost  bildiklerimiz , dost bildiğimiz bu merhametin de katillerinin  hangi  alçaklığını bizler  bile affedebildik ki?..

Gazeteci / Yazar

Ramazan GÖKÇİ

Diyarbakır Web Tasarım