Leyla Zana’ya Yönelik Küfürlü Tezahüratlara Tepkiler Büyüyor

1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

16 Aralık 2025 Salı günü oynanan Somaspor–Bursaspor karşılaşmasında, Bursasporlu bazı taraftarların Kürt kadın siyasetçi Leyla Zana’yı hedef alan küfürlü tezahüratları kamuoyunda büyük tepkiyle karşılandı.

Sosyal medya platformları üzerinden “#LeylaZanaOnurumuzdur” etiketiyle yapılan paylaşımlar Türkiye gündemine oturdu. Sporla hiçbir ilgisi olmayan bu çirkin eylem, toplumun geniş kesimleri tarafından açık bir nefret suçu olarak değerlendirildi.

Eski Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana’ya yönelen bu saldırının; sporla, taraftarlıkla ya da ifade özgürlüğüyle hiçbir ilgisinin olmadığı vurgulandı. Yapılan değerlendirmelerde, söz konusu küfürlerin açık bir ırkçılık, kadın düşmanlığı ve insan onuruna yönelik saldırı olduğu ifade edildi.

Toplumun farklı kesimlerinden siyasetçiler, sivil toplum örgütleri ve yurttaşlar, hakaret ve nefret dili içeren bu tezahüratları sert bir dille kınadı. Açıklamalarda, ifade özgürlüğü sınırlarını aşan bu tür eylemlerin demokratik toplum düzeniyle bağdaşmadığı ve toplumsal barışı zedelediği dile getirildi.

Leyla Zana’nın siyasi kimliği ve görüşleri ne olursa olsun, bir kadına ve Kürt halkının hafızasında simgesel bir yere sahip bir isme yönelik bu tür saldırıların kabul edilemez olduğu belirtildi.

Yetkililere çağrıda bulunan çok sayıda kesim, spor alanlarının nefretin değil, barışın ve ortak yaşam kültürünün mekânları olması gerektiğini belirterek sorumlular hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını talep etti.

Diyarbakır Haber ve Diyar Magazin Dergisi olarak, kamuoyunda “Kürt halkının onuru” olarak nitelendirilen Leyla Zana’ ya yönelik bu çirkin, ayrımcı ve aşağılayıcı davranışı en güçlü biçimde kınıyoruz. Küfür ne sporun parçasıdır ne de taraftarlığın bir ifadesidir. İfade özgürlüğü ise asla hakaret ve nefreti kapsamaz.

Toplumsal sağduyunun öne çıktığı bu süreçte, gerilimi artıran söylem ve eylemlerden uzak durulması, özellikle spor alanlarının nefretin değil kardeşliğin sesi olması gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.