DİYARBAKIR’DAN TÜRKİYE’YE UZANAN BİR GİRİŞİMCİLİK HİKÂYESİ

2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Genç Girişimci ve Mali Müşavir Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ İle Hayat, Meslek ve Ekonomi Üzerine…

ALİ HAYDAR ÖZGÖRÜŞ; “İŞİNİ SEVEREK YAPAN YORULMAZ”

Diyarbakır’ın girişimci ruhunu ve çalışkanlığını simgeleyen isimlerden biri… Henüz genç yaşta adım attığı mali müşavirlik mesleğinde kısa sürede önemli bir konuma gelen Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ, bugün yalnızca finansal danışmanlık değil; aynı zamanda istihdam, mesleki eğitim ve bölgesel kalkınma alanlarında da fark yaratan bir isim. Türkiye’nin bir çok ilinde hizmet veren kurumsal yapısı, yetiştirdiği genç meslektaşları ve ekonomiye dair net analizleriyle öne çıkan Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ, Diyar Magazin’e hem kariyerini hem de ülke ekonomisine bakışını tüm samimiyetiyle anlattı.

İBRAHİM EREN DALGIÇ’ ın Özel Röportajı:

İBRAHİM EREN DALGIÇ: Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ; 1990’ da Diyarbakır’da doğdum. Evliyim, biri sekiz, diğeri iki yaşında iki kızım var.   Mali müşavirim. Eğitimime Dicle Üniversitesi’ nde iki yıllık programla başladım. Ardından Anadolu Üniversitesi’ ne geçerek lisansımı tamamladım. Bir yıl ara verdikten sonra Ankara Türk Hava Kurumu Üniversitesi’ nde yüksek lisans yaptım. Yüksek lisansın ardından mali müşavirlik sınavını kazanarak staja başladım. Henüz 24-25 yaşlarındayken mesleğe adım attım.14 yaşından beri çalışıyorum. Küçük işyerlerinde, babamın yanında, rahmetli dayımın dükkânında… Her iş bana bir şey kattı.15-16 yaşından sonra muhasebe alanına yoğunlaştım. Çünkü muhasebe, her sektöre dokunan, hayatın her alanını kapsayan disiplinli bir meslekti… Kısmet oldu, bugünlere geldik. Sevdiğimiz işi yapıyoruz.

İBRAHİM EREN DALGIÇ: Mali müşavirlik sizin için ne ifade ediyor?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ; benim için bu meslek büyük bir tutku. Severek yapılan iş asla zor gelmez. Bizim alanımız sürekli değişen, dinamik bir yapıya sahip. Vergi mevzuatında her gün değişiklik oluyor. Bugün doğru bildiğiniz bir şey yarın yanlış çıkabiliyor. Bu yüzden mesleğimiz dinamik ve vazgeçilmezdir

Genç arkadaşlar “Mali müşavir olalım mı?” diye sorduklarında “Olun” diyorum. Çünkü dijitalleşme ile birlikte mali müşavirliğe olan ihtiyaç artacak. Türkiye de Almanya gibi tamamen dijital sisteme geçtiğinde çok daha fazla mali müşavir gerekecektir. .Bizim de bu konuda Ar-ge çalışmalarımız büyük bir hızda devam etmektedir. Sistemimize yapay zeka, blockchain, e-fatura, e-defter ve dijital denetim gibi teknolojik argümanları eklemiş bulunmaktayız. Teknolojik değişime ayak uyduramayanlar sistemin gerisinde kalmaya mahkumdur.

Günüm sabah altıda başlar. Gündemdeki haberleri okuduktan sonra günlük mevzuatları incelerim. Saat sekizde ofiste olurum. Akşam ise bazen 9, bazen gece 1’de çıkarım. Çünkü mali müşavirliğin yanı sıra finans danışmanlığı da yapıyorum. Yatırım, ihracat, ithalat, yurt dışına açılım gibi konularda danışmanlık veriyoruz.

Türkiye genelinde birçok ilde hizmet veren kurumsal bir yapımız var. Diyarbakır ofisimizde kalabalık bir ekiple çalışıyoruz şimdiye kadar yetiştirmiş olduğumuz arkadaşlardan 8 – 9 u meslektaşımız olmuştur. Bizim için en büyük gurur, yetiştirdiğimiz insanların bu mesleği kendilerine şiar ederek ayakları üzerinde durabilmesidir

İBRAHİM EREN DALGIÇ: Sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkiniz nasıl?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ; Diyarbakır’ da şu ana kadar 7-8 STK’ da görev yaptım. 2020-2023 yılları arasında AK Parti Kayapınar İlçe Başkan Yardımcılığı ve Mali İşler Başkanlığı yaptım. Bazı STK’lardan başkanlık teklifleri aldım ancak iş yoğunluğum nedeniyle kabul etmedim. Benim için önemli olan görev almak değil, verilen görevin layıkıyla yerine getirmektir.

İBRAHİM EREN DALGIÇ: Ekonomik gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ; Pandemi, deprem ve küresel krizler ülkemizi derinden etkiledi. Pandemi döneminde verilen krediler üretim yerine tüketime kaydı. Asrın felaketi ve küresel dalgalanmalar da bu tabloyu ağırlaştırdı.

Mehmet Şimşek’in Orta Vadeli Programı doğru bir adım olarak görüyorum  Faiz artışları piyasada para sıkışıklığı yaratarak fiyat artışlarını frenleyebilir, ancak sancılı bir süreç olacaktır . Ekonomide en büyük sorun karmaşık vergi sistemi ve bizim vergi sistemimiz de çok karmaşık. Avrupa ile kıyaslandığında alınan vergi miktarları değil, sistemin sadeliği dikkat çekiyor. Bizde vatandaş çoğu zaman nereye , ne için vergi verdiğini bile bilmiyor.

.İBRAHİM EREN DALGIÇ: Son dönemde şehrimizde bazı firmalar konkordato ilan etti. Siz nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ: Konkordato, zor durumdaki firmaların toparlanması için önemli bir araçtır. Ancak kötüye kullanıldığınızda duyuyoruz.  Türkiye ‘ de bazı firmalar bu yola başvurdu. Mahkemeler gerçek dışı olan konkordatoları reddetti ama piyasa yine bu durumdan etkilendi. Yanlış yatırımlar ve hesapsız büyümeler şirketleri konkordatoya daha sonrasında da iflasa sürüklüyor. Bu nedenle sistem doğru kullanılırsa faydalı, kötüye kullanılırsa zararlı olur.

.İBRAHİM EREN DALGIÇ: “Terörsüz Türkiye” sürecinin ilimize ve bölgemize etkileri konusunda ne düşünüyorsunuz?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ: Barış, yatırımın en büyük anahtarıdır. Kalıcı bir barış ortamı sağlanırsa bölgemize büyük yatırımlar gelecektir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi hâlâ yatırım açısından geride kalmıştır. Bunun başlıca sebebi güvenlik endişesi. Barış, güven ortamı sağlar,  güven ortamı da yatırımı.

İBRAHİM EREN DALGIÇ: Girişimci yönünüzle de öne çıkıyorsunuz. Yatırımlarınız hakkında bilgi alabilir miyiz?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ: Dört sektörde yatırımlarımız var. İlki güneş enerjisi müteahhitliği. İkincisi ithalat; Çin’den Diyarbakır’da bulunmayan ürünleri getiriyoruz. Ayrıca bir klima markasının bayiliğini yürütüyoruz. Arada gayrimenkul ve arazi yatırımlarımız da oluyor.

Enerji ve teknoloji yatırımlarımız Diyarbakır’dan yükselecek. Yakın zamanda organize sanayi bölgesinde 10 dönümlük bir yatırım planlıyoruz. Yenilenebilir enerji alanında Türkiye’de olmayan 20’den fazla ürün üzerine AR-GE çalışmalarımız var. Bu projelerin öncülüğünü kardeşim Süleyman Can Özgörüş yapıyor. 2026’da, kısmet olursa 50-60 kişilik bir ekiple bu projeleri hayata geçireceğiz. Türkiye ve Avrupa’da üretimi olmayan üç ürün üzerinde çalışıyoruz. Bu ciddi bir pazar boşluğu ve biz de yatırımlarımızı bu doğrultuda şekillendirdik.

İBRAHİM EREN DALGIÇ: Bu yoğunluğunuzda ailenize vakit ayırabiliyor musunuz?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ: Küçüklüğümden beri işkolik biriyim. Sabah altıda kalkarım, işten çıkış saatim belli olmaz. Yine de aileme vakit ayırmaya çalışırım. Özellikle kızlarım bana “gece gündüz evde kal” dese de fırsat buldukça onlarla vakit geçiriyorum. Eşim memur, onun da yoğunluğu var. Büyük kızım Ronya afacan, küçük kızım da öyle; ikisi de enerjik. Onlarla vakit geçirmek bana büyük mutluluk veriyor. Ailem en büyük motivasyon kaynağım. Eşimle severek evlendik, birçok zorluğu birlikte atlattık. Şimdi şehrimize fayda sağlamak için çalışıyoruz. Sahibi olmadığım ama ortağı olduğum farklı firmalar da var; isimlerini vermiyorum çünkü reklam olsun istemiyorum. Ama hepsi Diyarbakır’a değer katan projeler.

İBRAHİM EREN DALGIÇ: Kendinize zaman ayırabiliyor musunuz?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ: 14 yaşımdan beri çalışıyorum. Şu an 35 yaşındayım ve ilk kez düzenli olarak spora başladım. Daha önce birkaç kez yazıldım ama devam edemedim. Bu defa hekimler sağlık için tavsiye etti. Bir buçuk aydır her sabah 8-9 arası spor yapıyorum. Kendime ayırdığım tek zaman bu diyebilirim.

İBRAHİM EREN DALGIÇ: Son olarak eklemek istedikleriniz?

Ali Haydar ÖZGÖRÜŞ: Ayrıca şunu da belirtmek isterim: Diyarbakır, yalnızca geçmişin kadim mirasını taşıyan bir şehir değil; aynı zamanda geleceğin ekonomisine yön verecek bir üretim ve ticaret merkezi olma yolunda hızla ilerliyor. Bizler biliyoruz ki, bu toprakların bereketiyle, girişimcilerimizin cesaretiyle ve gençlerimizin enerjisiyle Diyarbakır, Türkiye ekonomisinin itici gücü haline gelecek. Bugün attığımız her adım, yarının güçlü ve kalkınmış Diyarbakır’ının temellerini atıyor. Biz inanıyoruz: Diyarbakır büyüdükçe, Türkiye de büyüyecek.”