Doğma büyüme Çermikli olan ve Çermik’te yaşayan 81 yaşındaki emekli öğretmen Mehmet İlbeyi, ilçenin kronikleşen sorunlarını dile getirip acilen çözüm üretilmesi gerektiğini belirtti.
“Ergani bizi 10’a katladı”
Aktif kullandığı sosyal medya hesabından sürekli Çermik’in sorunlarını dile getiren ve yetkilileri uyaran Mehmet İlbeyi, şunları söyledi:
“Bundan 70 yıl önce bizden çok geride olan Ergani ilçesi bugün bizi 10’a katlamış durumdadır. Örneğin, Ergani’de altmış adet toplu taşıma aracı varken bizde sadece bir tane var. Üstelik pazar günleri çalışmayan o tek araç 07:00 – 17.00 arasında çalışıyor ve köylere hiç gitmiyor.
“Yakında okullar açılacak ve yine öğrencilerimiz duraklarda perişan olacaklar.” Diyen İlbeyi sözlerine şöyle devam etti: “Hastaneye giden vatandaşlarımız da aynı şekilde duraklarda perişan oluyorlar. En az 3 otobüs daha gerekiyor ilçemize.
İlgili yasaya göre toplu taşıma araçlarının 06:00-00:00 arası çalışma zorunluluğu var. Burası ilçe olduğu için bu saate uyulmuyor olabilir belki ama en azından yatsı namazı sonuna kadar 20 dakika aralıkla taşıma hizmeti verilmeli.
Çünkü öğrencilerimizin okula vaktinde ulaşması lazım. Hasta vatandaşlarımızın hastaneye gidip tekrar rahatlıkla evlerine dönmeleri lazım.”
“Acil otogar şart”
Bir diğer önemli sorunun ilçede su arıtma tesislerinin olmayışı, bunun da salgın hastalıkların yaşanmasına sebep olması olduğunu vurgulayan İlbeyi, otogar sorununa da değinerek: “İlçemizde hala bir otogar yok. Cadde ve sokaklardan, Adana’ya Mersin’e Diyarbakır’a Ergani’ye Çüngüş’e arabalar kalkıyor. Acilen ilçemize yakışır bir otogar yapılmalıdır. Bunun için en uygun yer de Hevsel Bahçeleri’dir.
Ayrıca; Kala, Çukur ve Saray mahallerine birer tane, Tepe Mahallesi’ne de dört tane otopark yapılmalıdır. Arabalar cadde ve sokaklarımız işgal etmiş durumda ve bu araç sahipleri araçlarını sokak ortasında yıkamaktalar. Bu işgale ve yarattığı çirkin görüntüye son verilmesi lazım.” dedi.
“Çevre kirliliği had safhada”
İlçede çevre kirliliğinin had safhada olduğunu belirten İlbeyi şunları söyledi: “Apartmanların altında inekler besleniyor. İnsanlar tezek kokusundan rahatsız oluyor. Ahırlar ve hayvanlar acilen şehir dışına çıkarılmalıdır.
Daha önemlisi ilçemizin batısında Sinek Çayı şırıl şırıl akarken ve bu su boşa giderken, cadde ve sokaklar yıkanmıyor. çöp konteynerleri pis kokuyor ve çevre sağlığına zarar veriyor.”
“Gelenler geri gidiyor”
“Ben ilçemi seviyorum, ilçemin gelişmesi ve kalkınması istiyorum.” Diyen emekli öğretmen Mehmet İlbeyi, ilçenin turizmi ile de şu açıklamaları yaptı: “İlgililer her fırsatta Çermik’in turizm bölgesi olduğunu söylüyorlar ve sürekli Sinek Çayı ile ilgili reklamlar yapıyorlar ama gelenler geri dönüyorlar.
Neden? Çünkü ulaşım sorunu var, otopark sorunu var. Toplu taşıma araçları Sinek Çayı’na gitmiyor. Çöp kutusu yok, tuvalet yok, akan çeşme suyu yok. Piknik yapmak isteyenler için barbekü yok.
Madem turizm bölgesiyiz o zaman bu eksiklerin en kısa zamanda giderilmesi gerekiyor. Hem ilçemiz hem biz Çermik halkı bu hizmetleri hak ediyoruz.”
“Sık sık trafik kazası yaşanıyor”
İlçede özellikle son zamanlarda artış gösteren trafik kazalarına da değinen İlbeyi şunları söyledi: “Kaldırımlara park eden araçlara ceza kesilmiyor. Kavşaklarda trafik lambaları yok, sinyalizasyon yok dolayısıyla sık sık trafik kazası yaşanıyor.
Örneğin Fatih Ortaokulu ve Zekai Dursun ilkokulu ana cadde üzerinde olmasına rağmen bu okulların önünde bir üst geçit yok ve öğrencilerin yoğun kullandığı bu yerlerde de trafik kazaları yaşanıyor.”
“Esnaflar denetlenmiyor”
İlbeyi son olarak belediye zabıta personellerinin esnaf denetimi yapmadığını belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Marketler zabıtalar tarafından denetlenmiyor. Örneğin bir meyveyi bir esnaf 90 liraya satarken bir diğeri 110 liraya satıyor.
Bir de pahalı ürünlere bilerek etiket koymuyorlar ki vatandaş bilmeden alsın. Mecburen alıyoruz, kasaya gittiğimizde çıkan fiyatı görünce şok oluyor, ama utandığımız için geri veremiyoruz.
Zabıtalar günlük esnaf denetimi yapmalılar. Etiketsiz satış yapan esnafa iki kez 5.000 TL ceza kesilse o esnaf dükkâna gelir gelmez ilk işi ürünlere etiket koymak olur.”