BADDER Genel Başkanı Demir’den Sert Açıklama: “Hukuksuzluğun Peşini Bırakmayacağız”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Özel Haber: İbrahim Eren DALGIÇ

Badikan Aşireti Derneği (BAD-DER) Genel Başkanı Mustafa Bad Demir, 22 Kasım gecesi Memorial Hastanesi arkasındaki BADDER Aile Çay Bahçesi ve Mescitlerin hukuksuz yıkıldığına vurgu yaparak Diyarbakır Haber’e yaptığı açıklamada, Kayapınar Belediyesi’ne sert tepki gösterdi. dernek tarafından yapılan çay ocağı mescit, abdesthane ve lavaboları gece yarısı operasyonuyla yıktığını belirterek sert tepki gösterdi. Demir, hem hukuki hem de manevi açıdan büyük bir tahribat yaşandığını söyledi. Mustafa Bad Demir Diyarbakır Haber’e yaptığı açıklamada belediyeyi sert bir dille eleştirdi;

“İki mescit, iki abdesthane ve tüm lavaboları hizmet için yapmıştık”

Dernek olarak bölge halkının manevi ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla iki mescit (bay-bayan), iki abdesthane ve lavabolar inşa ettiklerini dile getiren Demir, “Hastası içeride olan halkın dua edecek, ibadet edecek bir mekâna ihtiyacı vardı. Biz bu hizmeti tamamen gönüllü şekilde sağladık” dedi.

Demir, belediyenin daha önceden çay ocağının yıkımı için girişimde bulunduğunu ancak hem yerel mahkemeden hem de bölge idare mahkemesinden kesin durdurma kararları aldıklarını belgeler ile anlattı. Kararlara rağmen yıkım yapıldığını ifade eden Demir, belediyeyi şu sözlerle eleştirdi:

“Bir belediye başkanına yalan yakışmaz. ‘Yanlış bir şey yapmadık’ diyemezler. Gece yarısı gizlice gelip mescitleri ve lavaboları kepçelerle yıktılar. Hem çay ocağını hem mescitleri eş zamanlı operasyon gibi yıktılar. Bu kabul edilemez.”

“Kur’an-ı Kerimler molozların altında kaldı”

Yıkım sırasında kutsal değerlere saygı gösterilmediğini söyleyen Demir, mescitlerde bulunan Kur’an-ı Kerimlerin molozların altında kaldığını belirterek şöyle konuştu:

“İki yüz kişiyle saldırır gibi geldiler ama bir kişi çıkıp da ‘içeride kutsal kitap var mı?’ diye bakmadı. Televizyonu almayı biliyorsunuz ama Kur’an-ı Kerim’i korumayı bilmiyorsunuz. Çünkü Kur’an onlara ağır gelir, televizyon hafif gelir.”

“Yıkımdan sonra yağma yapıldı”

Demir konuşmasının devamında 20 Milyon Tl zararları olduğunu belirtti; “Derneğimize ait yarış güvercinleri bile çalındı. Televizyonumuz çalındı. Sonra ortaya çıkınca ‘korumaya aldık’ dediler. Ne kitabı koruyabildiniz ne eşyayı.” Derneğin 20 milyon TL’yi geçen masrafının yok edildiğini ifade eden Demir, “Tam anlamıyla yağma yapıldı” dedi.

Demir, tepkisinin çay ocağına değil, doğrudan dini mekânlara olduğu vurguladı:

“Benim şahsi tepkim mescitlere yapılan saldırıdır. Bir halkın dini değerlerine yönelmiş bir harekettir. İsrail bir camiye saldırsa nasıl kabul etmiyorsak, burada da belediye aynı şeyi yapmıştır.”

“Belediye ile görüşemiyoruz”

Demir, yaşananların ardından belediye yetkilileriyle görüşme girişimlerinin sonuçsuz kaldığını söyledi:

“Defalarca gittik, görüşemeden geri döndük. Ben BADDER Genel Başkanı olarak bir mülki amir olarak buradayım. Eğer benim bir yalanım varsa istediği yerde karşıma çıksınlar.”

“Yargıya gidiyoruz, zararımızı sonuna kadar alacağız”

Belediyenin mahkeme kararlarını yok sayarak hukuksuz hareket ettiğini belirten Demir, şu ifadeleri kullandı:

“Bu yıkımın hukuki dayanağı yoktur. Mahkeme kararına rağmen yıkım yapan belediye büyük tazminat ödeyeceğini biliyor. Ama kendi ceplerinden çıkmadığı için umursamıyorlar. Biz hem maddi hem manevi tüm haklarımızı yargıda arayacağız.”

Demir, belediyenin söz konusu araziyi başkalarına vermek için baskı yaptığını öne sürerek, çarpıcı iddialarda bulundu:

“Arsamız için defalarca pazarlık yaptılar. Otopark yapmak istediklerini söyleyip başka arsa teklif ettiler. Bizim yerimize çökmek istiyorlar. Arsa davası hâlâ sürüyor ama kendilerininmiş gibi işlem yapıyorlar.” İddialarında bulundu.

“Biz ticaret yapmıyoruz, halka hizmet ediyoruz”

Derneğin mescit ve lavaboları ücretsiz şekilde temizlediğini, çay ocağı gelirinin ise sadece temizlik ve ihtiyaç giderlerine harcandığını söyleyen Demir,

“Burada çalışan altı yedi kişi bir kuruş ücret almıyor. Çay ocağı olmazsa gelsin belediye personel versin, mescidi onlar temizlesin. Biz kimseye yük olmadık.” dedi.

Ne Olmuştu?

Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Memorial Hastanesi arkasında 509. sokakta Mehmet Can Demir’e ait çay bahçesi, 22 kasım Cuma günü saat 02.00’de belediye ekipleri tarafından iş makinalarıyla yıkıldı, hayvan barınaklarına zarar verildi, kişisel araçlarında maddi hasar oluştu. İşyeri sahibi Mehmet Can Demir’in iddialarına göre 2003’te satın aldığı ve mahkemece yapılan keşiflerle tapusu tescillenen işyeri alanı için Kayapınar Belediyesi 2023 yılında yıkım kararı çıkardı. Karara itiraz eden İşyeri sahibi Demir, konuyu mahkemeye taşıdı. İdare Mahkemesine açılan davanın belediye aleyhine sonuçlanmasına yapılan itirazla dava, Bölge İdare Mahkemesine taşındı. Bölge İdare Mahkemesinde de dava itiraz yolu kapalı olmak üzere oy birliğiyle karar verilmesiyle sonuçlanmıştı.

Kayapınar Belediyesi, 22 Kasım Cuma günü saat 02.00’de iş makinalarıyla işyeri sahibine haber vermeksizin kolluk kuvvetleri gözetiminde yıkım gerçekleştirdi.

Yıkım esnasında çevredeki güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerde zabıta ekipleri işyerinden aldıkları televizyon cihazını kucaklayarak araçlarına götürdüğü, olaya tepki gösteren esnafın üzerine yürüdüğü kamera kayıtlarında dikkat çekti.

İşletmeci Mehmet Can Demir’in açıklaması;